24 Nisan 2016 Pazar

Atilla ilhan-ı yad

Kimsesiz bahçelerde dolaştığı belli yapayalnız.

Biz yalnızlıktan doğduk  
Bir kaç litre kan            
Bir hayli kemik            
Epeyce korku            

Sanki bir tesbih koptu tane tane savrulduk.

Elimi tutuyorlar ayağımı
Yetişemiyorum ardından

Sokaklar kuşatılmış.

Düşersen ölürsün.

Kan tutar / tutan ölür.
Göz görür / gören ölür.
Ses gelir / duyan ölür.
Koşan ölür.
Duran ölür.
Yapan ölür.
Ölen ölür.

Dağılmış gaz dumanı.
Işık içinde yüzüyor bedenler.
Neresinden baksan              
Gözlerin kamaşır.              

Oysa ben akşam olmuşum.            
Yapraklarım dökülüyor, usul usul.

Ben yalnızlıkta doğmuşum.

Bir kaç litre kan.  
Bir hayli kemik.  
Epeyce korku.  

9 Nisan 2016 Cumartesi

Ay-Bank-Tren

Öyle çok bekledim ki seni,
Öyle çok düşündüm ki,
Sonra ne oldu bilmiyorum.
Bir ara evlenmişim ama hala bekliyorum.
Bir ara çocuk bile yapmışım,
Hangi ara olduğunu bilmiyorum,
Derken bir ara aynaya baktım ki,
Ben ben değil başkası olmuşum.
Ama hala bekliyorum.
Evet bekliyorum,
Bekliyorum ama neyi beklediğimi hatırlamıyorum artık.
Yanağındaki çukuru anımsıyorum, yüzünü anımsayamasamda.
Ama artık gidiyorum,
Resmine bakarken bile anımsayamadığım bir devrandayım artık.
Resmini de bıraktım gidiyorum.

(Tren Ay'dan ayrılıp evrenin merkezine doğru kornasını çalarak kayboldu)

5 Nisan 2016 Salı

Çocukça düşler.

Güzel şeyler geçicidir.
Aslında geçici olmayan tek bir şey bile yok.
Bizler de geçip gittiğimizde,
Olur ya hani, tekrardan doğarsak.
Bir şarkı sözünde buluşmak isterim seninle,
Ölümsüz olma dileğiyle,
Taki son kulak bizi unutana dek.
Ama yok,
Son kulak unutsa bile bizi,
Uzayın karanlık boşluğunda seyir etmek isterim seninle.
Hani derler ya, senin olduğun yer cennet bana,
Bu öyle bir cennet ki,
Tanrıların bile bilmediği güzelliklere sahip.
Tanrı demişken,
Tanrılar lolipopun tadını bilir mi?
Bence bilmiyorlar.
Şayet bir çocuk gibi bilselerdi tadını,
Gezegenleri lolipoptan yaparlardı,
Güneşi patlayan şekerden,
Belki insanları da pamuk şekerden yapardı.
Hee, bu arada unutmadan,
Seni seveceğimi bildiklerinden çıkardılar karşıma.